ATATÜRK'ÜN MANEVİ ÇOCUKLARI

Eğitime verdiği önemle bilinen Mustafa Kemal Atatürk, birçok aileden evlat edinerek bu çocukları eğitim sosyal ve kültürel alanda yetişmeleri için okutmuştur. Öksüz kalanlar, fakir durumda olanlar ya da eğitimi için ailesinin yeterli parası olmayan çocuklar Atatürk'ün Cumhuriyet'e kazandırdıklarının sadece çok küçük bir kısmıdır. Ayrıca Cumhuriyet'in ilk yıllarını bir vitrin yapmak ve yaratmak olarak düşünürsek, Atatürk etrafındakileri ve kendini yetiştirmeyi hiç bırakmadan çok iyi bir vitrin hazırlamıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında toplumda yaşanan kabuk değişiminin ilk meyvelerini kendi etrafında yetiştirmeye başlayan Mustafa Kemal, manevi çocuklarını yetiştirip Cumhuriyet'in hizmetine kazandırmıştır. Bu manevi çocukların en bilinenleri; Afet İnan ve Sabiha Gökçen'dir. Birçok alanda meslek sahibi olan Atatürk'ün manevi çocuklarını gelin hep beraber yakından tanıyalım..

1) Sabiha Gökçen



Kalabalık bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelen Sabiha Gökçen, Bursa doğumludur. Ayrıca bir başkatip kızıdır. Küçük yaşta babasını ve annesini kaybettikten sonra aile olarak zor zamanlar geçirdiler ve Sabiha Gökçen küçük yaşta bu zor günlerin en büyük şahitlerindendi. Eğitimini kardeşleri sağlamaya çalışıyordu ancak yetersizdi. Atatürk, Bursa gezisine çıktığında Sabiha ile tanıştı ve onun eğitimini ve yaşamını üstlendi. Kısacası manevi evlat olarak yanına aldı. Bu hikayeden sonra Sabiha'nın hayatında köklü bir değişim yaşandı. Sabiha ilkokul ve lise öğretimini bitirdikten sonra Havacılık Okulu'na girdi. Daha sonra havacılık eğitimini geliştirmek üzere Sovyetler Birliği'ne gitti. Buradaki eğitiminden sonra havacılık konusunda birçok konuda uzmanlaşan Sabiha Gökçen, savaş pilotu oldu ve belli harekatlarda Türkiye Cumhuriyeti adına görev aldı. Atatürk'ün ölümünden sonra kadınların orduda görev alabileceğine ilişkin bir kanun çıkmadığı için ordudan ayrıldı.  Ayrıca ilk Türk kadın savaş pilotu özelliğine sahip Gökçen, 2001 yılında vefat etmiştir.

2)Ülkü Doğançay (Adatepe)


Atatürk'ün en küçük manevi kızıdır. Atatürk'ün çocuk sevgisi özelinde bir simge olmuştur. Çankaya Köşkü'ne gittiğinde henüz bebektir. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın evlatlık kızı Vasfiye Hanım'ın kızıdır. Vasfiye Hanım evlendikten sonra Atatürk çocuğun adının kız erkek fark olmaksızın ''Ülkü'' olmasını istemiştir. Atatürk'ün ölümünden sonra eğitimini tamamlayan Ülkü Adatepe, 1 Ağustos 2012'de bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. 

3)Afet İnan


İlk kadın tarihçi. Aynı zamanda öğretmen ve sosyolog. Afet İnan için Cumhuriyet'in yüzü desek yanılmış olmayız. Atatürk toplumsal devrimleri yaparken sürekli yanında ve eğitimini Avrupa'da tamamlayıp, Türk tarih ve medeniyeti açısından önemli kanıtlara imzasını atmıştır. O dönemde zor şartlarda 64.000 kişi üzerinde kafatası araştırmaları yapmış ve Türklerin yurdunun Anadolu olduğunu yurtdışında kanıtlamaya çalışmıştır. Bunlardan en bilineni ise Mimar Sinan'ın mezarını açtırıp, aynı araştırma içinde bir sonuca ulaşmasıdır. Afet İnan'ın annesini ve ailesi Selaniklidir. Bu sebepten dolayı bir yurt gezisinde Atatürk'ün ilgisini çekmiştir. Atatürk, Afet'in eğitim masraflarını üstlenmiş ve onu derhal Fransızca öğrenmek üzere yurtdışına yollamıştır. Afet İnan yurda döndüğünde ise ortaöğretim öğretmenliği sınavlarına girip öğretmen olmuştur. Fransızca'dan yaptığı çeşitli çeviriler,  Atatürk'ün onayıyla ders kitabı olarak okutulmuştur. Afet İnan, Atatürk'ün ölümüne birkaç sene kala tekrar yurtdışında öğrenim görmeye gitmiştir. Yurda döndüğünde ise profesör olmuş ve akademik kariyerini taçlandırmıştır. Afet İnan, 8 Haziran 1985'te Ankara'da hayata veda etmiştir.

4)Abdürrahim Tuncak


Atatürk 9. Kolordu Müfettişi iken Van'a gittiğinde Abdürrahman ile tanışmıştır. Abdürrahman ailesini Osmanlı-Rus savaşında kaybetmiştir. O dönemde savaşta ailesini kaybeden çocuklardan bahsedilmiştir ve Atatürk bu anlatımdan çok etkilenmiştir. Sonrasında Van'da tanıştığı Abdürrahman'ı yanına alarak İstanbul'a dönmüştür. Abdürrahman yıllarca Zübeyde Hanım'ın Akaretler'de ki evinde kalmıştır. Yıllar sonra kendisine sorulduğunda Zübeyde Hanım'ı annesi olarak bildiğini söylemiştir. Ayrıca bu aileyi kendi ailesi olarak bildiğini söylemiştir. İlerleyen yıllarda Ankara'ya gelen Abdürrahim burada bir mektebe yazılmıştır. Ancak Atatürk'ün Latife Hanım ile evlenmesinden sonra tekrar Zübeyde Hanım'ın yanına, İzmir'e geri dönmüştür. Eğitiminin devamında ise Berlin Teknik Üniversitesi'ne geçti. Ayrıca Savarona yatının alınmasında tercümanlık yapmıştır.

Abdürrahim Tunçak'ın benzerliği sebebiyle Atatürk'ün öz oğlu olduğu iddia edilir. Ancak bu iddia tarihi belgelerle yalanlansa dahi konuşulmaya devam edilmektedir.


5)Sığırtmaç Mustafa (Mustafa Demir)


Mustafa Demir, her şeyini Bulgaristan'da bırakarak Türkiye'ye gelen bir ailenin oğludur. Mustafa ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çobanlık yapmaktadır. Yine çobanlık yaptığı bir gün Yalova gezisinde yolunu kaybeden Atatürk ile tanışmıştır. Atatürk, Mustafa'dan çok etkilenmiştir ve ailesinden izin alarak Mustafa'yı İstanbul'a getirmiştir. Mustafa sıtma hastalığına yakalandığı için ilk olarak İstanbul'da tedavi edilmiştir. Sonrasında eğitimine başlamış ve Harbiye'ye girmiştir. Atatürk'ün vefatından sonra askerlik mesleğini icra etmeye devam eden Mustafa Demir, 15 Ocak 1987'de Yalova'da hayatını kaybetmiştir. 

6)Zehra Aylin(Zühre)


Zehra, ilköğrenimini Ankara'da köşkün yakınında bir ilkokulda tamamlamıştır. Bu okula diğer kardeşleri Sabiha ve Rukiye ile gitmektedir. İlköğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul'a lise öğrenimini tamamlamak için gitmiştir. Yanında Sabiha Gökçen'de vardır. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nden mezun olduktan sonra Londra'ya gitti. Ancak Londra'ya alışamadı ve eğitimini tamamlayamadan İstanbul'a dönmek istedi. Dönüş yolunda ekspres trenden düşerek hayatını kaybetmiştir. Daha sonraları bunun bir intihar vakası olduğunu söylendiğinde, Sabiha Gökçen bu olayı doğrulamıştır. Atatürk olayı dinledikten sonra çok müteessir olduğunu ayrıca dile getirmiştir. Zehra Aylin, 21 Kasım 1935'te Maçka Mezarlığı'na defnedilmiştir. 

7)Rukiye Ergin

Rukiye Ergin (ortada)

Rukiye'nin babası daha öncesinden Atatürk ile tanışmaktadır. Bu tanışıklık Kurtuluş Savaşı'na dayanmaktadır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında ise Rukiye eğitimini Ankara'da devam ettirmiştir. Sonrasında İstanbul'da Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde eğitimini sürdürmüştür. Koruma birliği komutanı ile evlenmiştir ve nikahı Dolmabahçe Sarayı'nda kıyılmıştır. Eşini 1966 yılında kaybetmiştir. Bu ölümden sonra hayatını Nişantaşı'nda sürdürmüştür. Kendisi ise 1995 yılında hayata gözlerini yummuştur.

8)Nebile Hanım


Nebile Hanım 1928 yılında Atatürk tarafından evlat edinilmiştir. 1929 yılında ilk evliliğini yapan Nebile Hanım 1931 yılında bu evililiğine son vererek boşanmıştır. Daha sonra Sabahattin İrdelp ile ikinci evliliğini yapmıştır. Ancak 1942 yılında eşinden ayrılmıştır. Menenjit ve Tüberküloz hastalığına yakalanan Nebile Hanım, 1943 yılında hayatını kaybetmiştir. 

Levent KURU

KAYNAKÇA








Yorumlar