Prison Break 5.Sezon İncelemesi

Bir çoğumuzun yabancı dizilerden bir haber,internet üzerinden bir şeyler izleme geleneğinden bir haber olduğu zamanları hatırlayın.Zaman zaman CNBC-E'de bir diziye denk gelirdik.Dövmeli bir adam ve bu dövmelerindeki planla abisini hapishaneden kaçırmaya çalışması.Evet,Prison Break.Bana göre gelmiş geçmiş en etkileyici senaryoya sahip dizidir,üstüne bir çok şey izlememe rağmen hala yeri çok ayrıdır.Konunun işlenişi,gerek duygusal sahneleri,gerek aksiyonu,kendini izleten muhteşem bir yapım.Finalini izlediğim günü hala dün gibi hatırlarım.Düşündüğümde eleştirecek yanını bile bulamadığım tek dizidir.Peki final yaptıktan 8 sene sonra gelen yeni sezon,bu algımın değişmesine yol açtı mı?Bir son yazılmışken,tekrar bir final yapılmasının altındaki sebep neydi gelin hep birlikte bakalım.

NOT:Yazının bundan sonrası diziyi izlemeyenler için spoiler içerebilir.

2009 senesine geri dönelim.Michael hasta,Sara hapishanede.Michael'in sevdiği kadını kurtarması için kendi canını hiçe sayması lazım.Dizinin sonunda hepimiz Michael'in o meşhur ''a husband,a friend'' vs. yazılı mezar taşını görünce duygulandık.Michael'in öldüğünü dizinin bittiğini kabullendik.Bundan yıllar sonra bir dedikodu çıktı Prison Break geri dönecek.Nasıl olurdu?Michael ölmüştü.Binlerce dedikodu dolaşmaya başladı.''Michael'ın oğlunun hikayesi anlatılacak,Lincoln'la alakalı şeyler olacak,Michael ölmedi.'' falan filan.Michael'ın ölmediği üzerine fikir atanlar haklı çıkanlardı.Michael Scofield ölmemiş ve Yemen'de bir hapishanedeydi.Bir kere yeniden hapishane görmek kendi adıma beni hayal kırıklığına uğrattı.Zaten önceki sezonlarda 3 kere kaçıldı.Yine tekrara düşerek bu konunun anlatılması gerekir miydi,emin değilim.Öte yandan Yemen'deki iç savaş atmosferi gerçekten etkileyiciydi,IŞID ile alakalı konular başarılı şekilde işlenmişti.Michael burada da kendine arkadaşlar ve düşmanlar edinmiş,burdan da bir şekilde kaçmıştı.Yine ilk sezonlarda olduğu gibi kovalama başlamıştı.Bu kovalamalarda hatrımda kalan ve beni etkileyen yalnızca iki olay var biri,Whip'in Ebu Ramal'ı öldürdüğü yer,digeri de Ja isimli karakterimizin ''We Are The Champions'' eşliğinde IŞID militanlarını yaktığı kısım.Buraya kadar her şey tamam,peki Michael nasıl olur da ölmemişti?Poseidon isimli bir CIA ajanı,Michael'ı ailesi ile tehdit etmiş,öldü süsü verilmiş ve Michael'dan,Dünya'nın dört bir yanındaki hapishanelerde çeiştli suçlardan tutuklu sanıkları kaçırmasını istemişti.CIA içinde 21-Void isimli ayrı bi oluşum geliştiren,Poseidon aynı zamanda,Sara'nın yeni eşiydi?!Michael gibi bir adam bunca zaman bunlardan haberdar,harekete geçmeden bekledi.Seyirciden bunu normal karşılanmasının beklenmesi çok absürt.Michael ne zaman ki Poseidon'ın kendisini Yemen'de ölüme terk ettiğini,ajanlarını peşine taktığını anladı o zaman harekete geçti.Bu zamana kadar yine boş durmamış ve yeni dövmeler edinmiş.Bir takım bağlantılar kurmuş,planı hazırmış.Finale kadar geçen,Michael'ın Poseidon'dan kurtulma çabasını aktaran kısım gerçekten eski Prison Break'i aratmamıştı.Gerek Poseidon'ın Michael'i tehdit ettiği cinayet mahalinin kopyasının yapılması,gerek Michael'ın Poseidon'ın gizli odasına girebilmek için ellerine çizdirdiği suratı çok iyi işlenmişti.T-Bag ve Whip'in ilişkisi,dizinin duygusal anlamdaki boşluğunu çok çok iyi doldurmuştu.Sonuç olarak Michael,Poseidon'ın üzerine kurduğu oyunu bozdu ve Kaniel Outis olarak kalmaktan kurtuldu.Mutlu bir son bizi karşıladı.
Peki,gerek var mıydı?Bana kalırsa yoktu,senaristin paraya ihtiyacı mı dersiniz,seyirciye mutlu son izletme kaygısı mı dersiniz bilmiyorum.Sıkı bir Prison Break fanı olarak izlemekten zaman zaman zevk aldığım ama çoğunlukla hayal kırıklığına uğradığım 5.Sezonun da devamı gelir mi bilmiyorum.Eğer gelir ve bu hayal kırıklığını giderebilmek adına adımlar atarlarsa söylediğim her şeyi geri alabilirim.Ama bu şekilde pembe Brezilya dizileri gibi 2 bölümün oğlunun kafasının yıkandığı,karısının yeni eşinin elinden kaçmaya çalışırken yaşadığı saçmalıklarla biten bir sezona iyi diyemeyeceğim.

Ata Özdemir

Yorumlar